Galatasaray ile Fenerbahçe arasında oynanan Turkcell Süper Kupa maçı, Fenerbahçe’nin 2. dakikada sahadan çekilmesiyle yarıda kaldı.
U19 takımı oyuncuları saha kenarından antrenör Murat Zeki Göle’den gelen talimat ile golü yedikten sonra santra yapmayıp oyunu yeniden başlatmazken soyun odasına yöneldiler. Maçın hakemi Volkan Bayarslan ve yardımcıları bir müddet bekleyip Fenerbahçe’nin geri gelmeyeceğine emin olduktan sonra maçı 4. dakika tatil etti. Bu kararın ardından Galatasaraylı oyuncular kutlamalara başlayıp taraftarları ile sevinç yaşadı. Karşılaşma ile ilgili kararı Türkiye Futbol Federasyonu ve kurulları verecek.
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’tan açıklama
Galatasaray maçı öncesinde başkan Ali Koç açıklamalarda bulundu. Ali Koç’un açıklamaları şöyle:
Açıklayacak çok şey var. Öncelikle bugün ne yaşanacaksa bugüne kadar ne yaşandıysa tüm Fenerbahçe taraftarlarına şunu söylemek istiyorum. İslam Çupi’nin sözlerini hatırlamanın tam da günüdür. Geldiğimiz nokta itibarıyla Fenerbahçe Spor Kulübü, yüzde 50-50 şansı olan bir Süper Kupa müsabakasına A takımını getirmeyip, kupa şansını çok daha zayıflatmış, bunu da inandığı ilkeler, değerler ve uğradığı haksızlıklara isyan etme noktasına geldiği için yapmıştır.
Yaşadığımız haksızlıklar, terör örgütünün kurduğu kumpaslar, Futbol takımımıza yapılan suikast girişimi, son deplasman maçımızda futbolcularımıza yapılan linç teşebbüsü, zorbalıkla çalınan özellikle üç defa son haftada çalınan şampiyonluklarımız. Suikast girişiminin bizi en çok acıtan en çok içinde bulunduğumuz durumu sorgulatan unsurlardan bir tanesi suikast girişiminin halen faili meçhul kalması. O zamanın yönetimi de bir müddet ligden çekilmeyi maçlara çıkmamayı maçların tehir edilmesini istemişti. Devletimizin en önemli kademelerinden teminatlar verilip, ‘merak etmeyin, biz suçluları bulacağız’ deyip maçlara devam edildi. Aradan 9 sene geçti. Hala bir ilerleme yok. 3 Temmuz Kumpası sürecinde sonra açılan davaların halen havada kalması, sonuçlanmaması. Bunlar sadece saydığım bazı olaylar. Bu listeyi çoğaltabiliriz.
Bütün bunların, bütün bu kötülüklerin, anormalliklerin bir kulübün başına gelmesi olayların sıradanlaştırılması artık Fenerbahçe Spor Kulübü’nü isyan edecek noktaya getirmiştir. İsyanımızın ilk adımını bugün istemeyerek, arzu etmeyerek, bu değerli şehrimiz Şanlıurfa’da atmak zorundayız.
Yalnız şunu da ifade etmek istiyorum. Kötülüklerin, kötülüğün tarihi hiçbir alanda futbol alanında olduğu kadar somut, delilli ve gerçek olmamıştır. Bu gidişata son verilmediği için kötülükler, kötülük, kötülük yapanlar arsızlaşmış, beden bulmuş ve de artarak devam etmektedir.
Fenerbahçe taraftarına özellikle bugünkü cümlelerimi dikkatle dinlemelerini rica ediyorum. Nedenini biraz sonra söyleyeceğim. Tabii son 20 yılı konuşuyoruz, özellikle de 3 Temmuz Kumpas sürecinden beriki dönemi konuşuyoruz. Bu garip, şaibeli pek çok soru işaretine mahal verecek sürecin kazananını da bellidir.
Bizim bugünkü isyanımız, bugünkü tepkimiz Süper Kupa’daki duruşumuzu sadece maçın tarihi ile veya sadece son deplasmandaki yaşadıklarımızla ilgili, alakalı değildir.
Olağanüstü Genel Kurulumuzdaki paylaştığımız videoda yaşadıklarımızı gösterdik. Esas burada sorgulanması gereken, niye Fenerbahçe bunları yaşıyor? Niye bunlar hep Fenerbahçe’nin başına geliyor demektense isyanımız ve isyanımız doğrultusundaki ilk adımımızı atarken işi basitleştirmek, sanki hiçbir şey yaşanmamış gibi ‘ya ne olacak, maç tarihinde oynasanız. Başkaları da oynuyor’ demek bizim açımızdan kabul edilebilir bir durum hiç ama hiç değildir.
Son deplasmanda yaşadıklarımızdan sonra ne oldu! FIFA Başkanı çıktı, hiç kimsenin beklemediği bir şekilde dedi ki, futbolcuların güvenliği ve emniyetinden bahsetti. Bunun sağlanmasının olmazsa olmaz bir durum olduğunu söyledi. Kim sorumlu bunu sağlamakta? Her deplasman maçında olduğu gibi ev sahibi, TFF ve devlet, yani Valilik, Emniyet güçleri. Size soruyorum, size göre Trabzon maçında bu güven ortamı sağlandı mı, emniyetli bir ortam oluşturuldu mu? Güvenli ortam sağlansaydı futbolcularımıza yapılan linç girişiminde futbolcularımız kendilerini korumak zorunda kalmazlardı. Sonra ne oldu? Tek bir geçmiş olsun mesajı paylaşılmadı. Ne devletten ne siyasetçilerden, herhangi bir siyasi partiden, futbolun paydaşlarından, buna TFF dahil olmak üzere. Bunu bir kere not ettik ama önemli olan kısım bu değil. Önemli olan kısım, bırakın geçmiş olsun mesajlarını, bazı rakiplerimiz Fenerbahçeli futbolcuların ceza alması için sıkı, alttan alttan, ince ince çalıştılar, bazıları açık açık. İnanabiliyor musunuz? Futbolcularımıza hapis cezası verilmesi gerekn diyenler bile oldu.
Biz çok şey yaşadık, sabırlı davrandık, sakin olmaya çalıştık, haksızlıkları haykırdık, tüm kumpaslara, suikast girişimlerine, haksızlıklara, zorbalıklara rağmen spora ve sporcuya odaklandık. Milli takımlara nereden bakarsanız bakın olimpiyatlara net en çok sporcu veren kulüplerin başında bir veya ikinci sırada Fenerbahçe’dir. Ama artık bu haksızlıklara, adaletsizliklere, çifte standarda ve göz göre göre haksız rekabet tohumları ekenlere ve emeğimizin çalınmasına isyan etmemiz gereken bir döneme girdik. Onun için diyorum ki, bugün attığımız adım, bundan sonra atacağımız adımların ilk ve somut adımıdır.
TÜRK FUTBOLUNUN ‘RESET’ ZAMANI GELMİŞTİR
Türk futbolunun artık ‘reset’ edilmesi lazım. Türk futbolunun artık bir ‘reset’ zamanı gelmiştir. Bataklığı kurutup Türk futbolunun kendisini yeniden inşa etmesi gereken bir dönemdeyiz. Tekerleği yeniden icat etmeye gerek yok. Niyet, arzu, cesaret olsun Türkiye’de bunu yapacak liyakatli kadrolar mevcuttur. Bu doğrultuda kulübümüzün haklı isyanları ve zorunluluktan yapmaya karar verdiğimiz eylemler süreci yapılması gereken temizliğin inşallah fitilini ateşler. Çünkü temiz bir Türk futbolu sadece Fenerbahçe için değil sadece futbolun paydaşları için, Türkiye Cumhuriyeti Devleti için artık olmazsa olmaz bir konu haline gelmiştir. Zaman tarafsızlık, adil rekabet ve sportif ahlakın öne çıkması gereken zamandır.
TFF. İsteseniz, planlasanız, kurgulasanız bu kadar çok olayı aynı sezona hiç kimse sığdıramazdı. Sihirbaz bile olsanız yapamazdınız. Daha ne olması gerekiyor aynaya bakıp yüzleşmek için? Yalpalayan, yolda giderken anlık refleksle kararlar alan, aldığı pek çok karardan dönen, bir maç planlamasını dahi yapmaktan uzak, hatta bile bile mi Türkiye’nin büyük camialarını karşı karşıya getiriyorlar onu da bilemiyorum ama pek çok uygulama ve adım buna sebebiyet veriyor. Normal bir federasyon, 15 Mart’a kadar bekler, Türkiye’yi temsil eden takımların tur atlayıp atlamamasına göre ondan sonraki takvimi yapar. Onlar ne yaptılar? Beklemeden tarih açıkladılar. Bir Süper Kupa için tüm ligleri tatil ettiler. Herhalde onun için yayıncı kuruluşa çok sempatik gözüküyorlar.
Yalnız bu maç planlaması üzerine konuşmak istiyorum çünkü bizim isyanımızı tarihte olmasını istemediğimiz ama yapmak zorunda bırakıldığımız konuları bir maç tarihine bağlayan arkadaşlara sesleniyorum. Gerçekten kötü niyetlisiniz. Veya bilerek, isteyerek süreci ajite etmek istiyorsunuz.
Pazar akşamı Trabzonspor-Fenerbahçe maçının ardından yaşanan olayların ardından Ali Koç’un yaptığı açıklamalara eski başkan Ali Şen’den açıklama geldi.
National Türk öneriyor: Fenerbahçe’nin koşulları ve ‘topal ördek’ TFF