Donald Trump’ın ulusal güvenlik danışmanı Michael Waltz, Yemen’deki Husi hedeflerine yapılacak saldırıların planlandığı özel bir Signal grubuna yanlışlıkla gazeteci Jeffrey Goldberg’i ekleyince, Washington’da büyük bir kriz patlak verdi.
ABD’de skandal
Waltz, Fox News’e yaptığı açıklamada, grubu bizzat kendisinin oluşturduğunu ve yaşanan hatanın sorumluluğunu aldığını söyledi. Ancak Goldberg’in numarasının gruba nasıl eklendiğine dair net bir açıklama yapamayan Waltz, “Teknik bir hata mı oldu yoksa başka bir şekilde mi eklendi, hâlâ araştırıyoruz” dedi.
Donald Trump’tan Çelişkili Açıklama
Donald Trump, olayı küçümseyerek “ciddi bir sızıntı olmadı” ifadesini kullansa da, Goldberg’in gizli grup konuşmalarına erişmiş olması ciddi bir güvenlik zaafı olarak değerlendiriliyor. Üstelik Trump, Waltz’ın aksine hatanın bir “alt düzey çalışandan” kaynaklandığını öne sürerek, sorumluluğu başka yöne çekmeye çalıştı.
Ulusal Güvenlikte Alarm Zilleri
Senatörler ve güvenlik uzmanları, olayın boyutunun hafife alınamayacağı görüşünde. Senatör Chuck Schumer, bunun son yıllarda yaşanan en ciddi istihbarat açıklarından biri olduğunu belirtirken, birçok uzmana göre Signal gibi uygulamalarda hassas askeri bilgilerin paylaşılması başlı başına bir güvenlik riski.
Atlantic dergisinin genel yayın yönetmeni Jeffrey Goldberg’in, fark edilmeden mesajlaşma grubunda kalması ve operasyonla ilgili detaylara erişmesi, hükümetin gizlilik protokollerini tartışmaya açtı.
“Bu Sızıntı, Savaş Planlarını Tehlikeye Atabilir”
Uzmanlar, bu tarz sızıntıların yalnızca ABD’nin değil, sahada görev yapan birliklerin güvenliğini de tehdit ettiğini belirtiyor. Signal uygulaması üzerinden paylaşılan bilgiler arasında hava saldırılarının zamanlaması, hedef koordinatları ve stratejik operasyon detayları gibi verilerin yer aldığı iddia ediliyor.
Soruşturma Başlatıldı
Waltz, yaşananların ardından teknoloji uzmanlarıyla görüşmelere başladığını ve sürecin incelendiğini ifade etti. Elon Musk ile de temas halinde olduğunu belirten Waltz, “Olayın arka planını en kısa sürede ortaya çıkaracağız” dedi.
Skandalın Gölgesinde Medya Hedefte
Waltz, yaşananların ardından Goldberg’i hedef alarak onu “kötü niyetli bir gazeteci” olarak tanımladı. Ancak kamuoyu, yaşananın bir güvenlik açığı olduğunda hemfikir. Olay, ABD’de yüksek profilli yetkililerin dijital platformlardaki güvenlik anlayışını gözden geçirmesi gerektiğini bir kez daha gösterdi.
