Gündem

Çanakkale Zaferi’nin 110. Yılında Destansı Direnişin Hikâyesi

Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinde dönüm noktalarından biri olan Çanakkale Zaferi’nin 110. yıl dönümü anılıyor. Osmanlı ordusunun kahramanca savunması, İtilaf Devletleri’nin büyük hezimeti ve tarihin akışını değiştiren stratejik hatalar bir kez daha gündemde.

WTS ile Bayram Turları

1915 yılında Osmanlı İmparatorluğu, Birinci Dünya Savaşı’nda Almanya’nın müttefiki olarak savaşa dâhil olduğunda, İngiltere ve Fransa Osmanlı’yı savaş dışı bırakmak için Çanakkale Boğazı’nı geçmeyi hedefledi. Bu plan, Osmanlı’nın beklenenden çok daha güçlü bir savunma hattı oluşturmasıyla tarihin en büyük direniş destanlarından birine dönüştü.

İtilaf Devletleri, donanmalarının üstün ateş gücüyle kısa sürede boğazı geçebileceklerini düşünüyordu. Ancak Osmanlı ordusunun denizden ve karadan yaptığı savunma manevraları, mayın tarlaları ve stratejik topçu atışları bu planı bozdu.

18 Mart 1915’te Nusret Mayın Gemisi’nin Karanlık Liman’a döşediği mayınlar, Çanakkale’yi geçilemez hale getirdi. Fransız ve İngiliz donanmaları, ağır kayıplar vererek geri çekilmek zorunda kaldı. Deniz harekâtı başarısız olunca kara harekâtı devreye girdi.

Gelibolu Çıkarması: İtilaf Devletleri İçin Büyük Hata

Denizden geçemeyen İngiliz ve Fransız kuvvetleri, 25 Nisan 1915’te kara harekâtına başladı. Ancak hesaplamadıkları bir şey vardı: Türk askerlerinin vatan savunmasındaki direnci ve komuta kademesinin üstün stratejik zekâsı.

Mustafa Kemal’in Anafartalar ve Conkbayırı’ndaki “Size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum” emri, savaşın kaderini değiştiren anlardan biri oldu. Türk askerleri, Gelibolu yarımadasında savaşın gidişatını değiştiren savunma hattını oluşturdu ve düşmanı püskürttü.

Savaş boyunca İtilaf Devletleri’nin en büyük dezavantajları şunlardı:

Coğrafi bilgi eksikliği ve yanlış çıkarma noktaları

Koordinasyonsuz ve kararsız komutanlar

Türk ordusunun beklenenden çok daha güçlü savunma hattı

Lojistik ve tedarik sorunları

Ağır kayıplar veren İtilaf kuvvetleri, Aralık 1915’ten itibaren geri çekilmeye başladı. 9 Ocak 1916’da son birliklerin de ayrılmasıyla, Osmanlı büyük bir zafer kazanmış oldu.

Çanakkale’nin Dünya Tarihine Etkisi

Bu zafer, yalnızca Osmanlı için değil, dünya tarihi açısından da büyük sonuçlar doğurdu:

Osmanlı’nın savaş dışı kalmaması, Almanya’nın Doğu Cephesi’nde rahatlamasını sağladı.

Rusya’ya yardım ulaştırılamadığı için, Bolşevik Devrimi’nin önü açıldı ve Sovyetler Birliği’nin temelleri atıldı.

İngilizler ve Fransızlar, Müslüman sömürgelerinde itibar kaybetti ve bağımsızlık hareketleri güç kazandı.

Mustafa Kemal, bu savaşta gösterdiği liderlik sayesinde ilerleyen yıllarda Milli Mücadele’nin önderi haline geldi.

110 Yıl Sonra Çanakkale: Geçilmez Destanın Mirası

Her yıl 18 Mart’ta Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi, Gelibolu Yarımadası’nda düzenlenen törenlerle anılıyor. Bu yıl belirlenen “Yüz Onun” temasıyla, Türk milletinin azmi ve fedakârlığı bir kez daha vurgulanacak.

Çanakkale, yalnızca bir zafer değil, Türk milletinin bağımsızlık ruhunu ve “Çanakkale Geçilmez” sözünü tarihe kazıdığı bir mücadeledir.

Kadıköy Postası öneriyor: Çanakkale 1915 ve 57. Alay

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu