Kalamış’ın yeni balık restoranı Patriça, mart ayından bu yana sunduğu özel lezzetlerle Kadıköylülerin gözdesi hâline geldi. Uzun yıllardır Bostancı’da Cunda Balık’ı işleten Çiğdem & Özgür Bayrak çifti, bir süredir hayalini kurdukları yeni mekânlarında birbirinden lezzetli mezeler ve spesiyalleriyle hizmet vermeye başladı.
2008 yılında kurumsal işlerinden ayrılarak aile restoranları Bostancı Cunda Balık’ın işletmesini devralan Bayrak çifti, şimdilerde yeni mekânları Patriça’nın heyecanını yaşıyor. Çiğdem Hanım, 2008 yılında başlayan hikâyeyi şu sözlerle anlattı: “Ben ve eşim Özgür Bayrak, 2008 yılından bu yana Bostancı Cunda Balık’ı işletiyoruz. İkimiz de kurumsal hayatlarımız bırakıp, bu işe başladık. Bostancı Cunda Balık’ı 2003 yılından 2008 yılına kadar ailemiz işletti, ardından özel nedenlerle sorumluluk bize kaldı. Cunda Balık, kesintisiz bir şekilde tam 20 yıldır aynı mekânda faaliyetlerini sürdürdü, hâlâ da devam ediyor. Patriça’yı ise bu sene mart ayı itibariyle açtık.
Bu işe başladığımız 2008 yılında restorancılık işini hiç bilmiyorduk, ancak sık gezen ve dışarıda çok fazla yiyip içerek hizmet alan insanlar olduğumuz için misafir beklentilerinin ne olacağını çok iyi biliyorduk. Hizmet alırken kendimize nasıl davranılmasını istiyorsak, misafirlerimize de aynı şekilde yaklaşarak hizmet verdik.
Bize göre, bir restoranda yemeyi tercih etmek bütünüyle bir deneyim, bir deneyimi satın almak gibi. Çünkü vaktini harcıyorsun, keyif almayı hedefliyorsun. Belki biraz stresten uzaklaşmak; eşin, dostun ve arkadaşlarınla keyifli vakit geçirmek istiyor ve bunun için bir bedel ödüyorsun. Bu deneyimin her yönüyle olumlu olması için üzerimize düşen tüm sorumlulukların hakkını vermeyi çok önemsiyoruz. Bu anlayışla birçok müdavim kazandık. Birçoğu ile ilişkimiz zamanla aile dostluğuna dönüştü. Kısacası, kocaman bir aile olduk. Elbette kusurlarımız oluyordur ama zihniyetimiz bu yönde olduğu için telafi etmek için de elimizden geleni yapıyoruz.”
KALAMIŞ PATRİÇA’DA EGE HAVASI…
Patriça’nın ambiyans olarak çok beğenildiğinin altını çizen Çiğdem Bayrak; “Ferah, sade ve şık bir ortam olarak tanımlayabiliriz. Deniz temasını hiç kullanmadan dahi (mavi-beyaz renkler yok) Ege esintisi yaşatmayı, misafirlerimizin kendilerini iyi hissedecekleri keyifli bir atmosfer yaratmayı hayal etmiştik. Çok olumlu geri dönüşler alıyoruz, beğenildiğine dair sözler duymak çok mutlu ediyor” dedi ve ekledi:
YÜZLERCE MEZE VE AKDENİZ LEZZETLERİ…
“Patriça’nın kelime anlamı çok merak ediliyor. Patriça, Cunda Ada’sında yer alan, tatilcilerin denize girmek için özellikle tercih ettiği güzel bir Ege koyunun adı. Ege’nin yıllardır süre gelen klasikleşmiş lezzetlerini (Ege otları, zeytinyağlılar, balık ve deniz mahsullü mezeler) sunuyoruz.
Kurduğumuz tedarik zinciri sayesinde, Kuzey Ege Bölgesi’ndeki balıkçılarımızdan gelen taze deniz mahsullerinin yanı sıra zeytin/natürel sızma zeytinyağı, Ege otları, süt ürünlerini de sürekli olarak tedarik ederek sadece ismiyle değil, sunduğu ürünlerle de bir Ege balıkçısı ortamını yaratmaya özen gösteriyoruz. Meze dolabımızda her gün 75-80 çeşit meze ve ara sıcak görebilirsiniz. Buna ek olarak Akdeniz ve Dünya mutfağından da bazı ürünlerimiz var ve çok ilgi görüyor. Karidesli linguini, balıklı taco vb. menümüzü paella, deniz mahsullü başka makarnalar ve kabuklu deniz ürünleriyle genişletmeyi hedefliyoruz.
Ayrıca geniş bir içki menümüz var. Ağırlıklı olarak lokal butik üreticilerin seçkin şaraplarının yanında, bilinen yerli ve yabancı markaların talep gören şaraplarının da yer aldığı geniş şarap kavımız, şarap severler tarafından çok beğeniliyor. Konseptimize uygun olarak oluşturduğumuz 10 farklı imza kokteylimiz de fark yaratıyor ve misafirlerimizin ilgisini çekiyor. Misafirlerimiz, henüz yemek siparişine geçmeden veya yemek sonrasında kokteyl tercih ediyorlar.”
DENİZ MANZARALI TERAS ÇOK YAKINDA HİZMETE GİRECEK…
Patriça’nın müstakil bir binada olduğuna da dikkat çeken Çiğdem Hanım, mekânın müşterilere açık alanlarından şöyle bahsetti: “Giriş kat ve ikinci katta a la carte misafirlerimizi ağırlıyoruz. Birinci katı ise tamamen grupları veya özel organizasyonları düşünerek planladık. Ayrı bir kapısı olan bu alan, tamamen kişilere özel olabiliyor. Müzik sistemi de diğer katlardan bağımsız çalışıyor. Her grup kendine özgü şekilde, dilediği gibi kullanabilir. Bununla birlikte barkovizyon sistemimiz de var bu alanda, salonu kolaylıkla toplantı sistemine de dönüştürebiliyoruz. Ayrıca şu an hâlâ hazırlıkları süren bir de terasımız var. Yakın zamanda deniz manzaralı terasımızı da faaliyete geçireceğiz.”
Kaynak: Kadıköy Life